Bedenlerimiz yorgun, ruhlarımız yaralı ve geleceğimiz karanlık.
Duruyoruz,
Düşünüyoruz,
Dalıyoruz,
Gizli gizli ağlıyoruz
Ve susuyoruz.
Anlayamıyoruz.
Kıyamettin provasını yaşadık ve yaşamaya devam ediyoruz.
Bu tramvayı nasıl atlatacağımızı da bilemiyorum diye düşünürken bir an acınası bedenlerimizin ruhlarımıza göre biraz daha iyileştiğini düşündüm.
Sadece düşünmekle yetindim ancak.
Böylesi bir felaketin ardında bedenimizdeki yaralar elbette iyileşecek ya ruhlarımızdaki yaraları nasıl tedavi edeceğiz bilemiyorum.
Evlerimizi tekrardan yaparız, araçlarımızı tekrardan alırız ancak ruhlarımızdaki derin izleri nasıl sileceğiz?
Muhacirliğe alışamadık kendimizce kabullenemedik başka şehirleri.
Bir an önce memleketimin onarılması ve memleketimize dönebilmemiz için yetkililerden olağanüstü çalışmalar bekliyoruz.
Daha önceki yazımda yerel seçimlerden sonra bütün siyasilerin birlikte hareket etmeleri gerektiğini belirmiştim.
Kendi adıma devlet memuru olmama rağmen alışamadım yabancı bir şehre ve her geçen gün ruhumda derin yaralar açılmakta.
Ya düzenli geliri olmayanları düşünemiyorum ya bu kardeşlerimin çektiği sıkıntıların da bir an evvel giderilebilmesi için Adıyaman’ının imarı ve inşa için herkesin insanüstü bir gayret içinde olmaları gerektiğini düşünmekteyim.
Biz hem yaralıyız hem kırgınız ve de kızmaya başlıyoruz.
Verilen sözlerin tutulmasını bekliyoruz ve beklemeye devam edeceğiz bunun bilinmesini istiyoruz.
Adıyaman’ının bütün siyasilerine sesleniyorum sizlerin yorulmak gibi bir düşünceniz olamasın ve yorulduk demek lüksünüz olmasın.
Bu dönemde birçok vekil ve il başkanı belediye başkanı adayı ile görüştüm verilen sözleri not aldım.
Söz verenlerden biri mutlaka belediye başkanı olacak ve belediye başkanı olduğu takdirde verdiğiniz sözleri tutmadığınız an buradan sizlere sesleneceğiz unutmayın.
Sizler unutursanız biz buradan hatırlatma görevini yerine getireceğiz.
Yorgun düşüncelere dalsak dahi verdiğiniz sözleri unutmayacağız.
Umarım Adıyaman için gecesini gündüzüne katacak biri başkan olur ve korkmadan bütün kapıları çalar ve Adıyaman’ın viran olmuş ruhunu iyileştirir.
Bizle gibi Adıyaman’ın ruhu da sinmiş ve tükenmiş.
Susuyoruz…
Bizler artık duygularımıza hâkim olamıyoruz.
Hep birlikte dirilebilmek umuduyla Allah’a emanet olun.
