Şerife Güler


Yine Yeniden

Size bir soru sorayım kaybetme ihtimalinin olduğu bir yolculuğa çıkar mıydınız? Çıktınız ve başarısız oldunuz, tekrar dener miydiniz?


Size bir soru sorayım kaybetme ihtimalinin olduğu bir yolculuğa çıkar mıydınız? Çıktınız ve başarısız oldunuz, tekrar dener miydiniz? 

İkinci defa da başarısız oldunuz. Yaşadığınız stres, yorgunluğa, üzüntüye rağmen üçüncü kez aynı hayalin peşinden koşar mıydınız?

Orkide yetiştirmeyi beceremiyorum bir türlü. Defalarca kuruttum, ya da çok su verip çürüttüm. Kendi kendime artık orkide yetiştirmeyeceğim dedim. Geçenlerde kendime hediye olarak orkide alırken buldum. Belki bu sefer öğrenebilirim yetiştirmeyi. Gözüm gibi bakıyorum, arkadaşlarımdan biri çok üzerine düşme belki çok ilgilendiğin için kuruyordur dedi. İlginç ama her şeyin fazlası zarar. 

Çiçek büyütmediğim çok nadir dönemlerim oldu. Çocukluğumdan, gençliğimden geliyor sevgisi. Bahçemizde pembe akşam sefaları, sarı kasımpatılar, benimle beraber gittiği her şehrin iklimine ayak uyduran sardunyalarım, renk renk sarmaşıklarım ve sonradan çiçek literatürüme dahil olan menekşe ve orkidem. Hayatta iyi ki çiçekler ve çocuklar var. Her ikisine de baktığımda umut doluyorum. Çiçeklerime kızlarım diyorum, çocuklara çiçeklerim. Çiçeklerimi sularken okşuyorum, küçük bir bebeği severken dokunmaya kıyamazsın ya öyle. Bazı şehirlerin belleğimde yeri çok farklı. Balkonlarında renk renk sardunyaları var ya o şehir benim için çok özel, sırf çiçekleri için yaşarım o şehirde. İçimden bir ses diyor ki bahçelerinde, balkonlarında çiçek olan insanlar daha nazik, ince ruhlu ve insanları çok yargılamıyor.

Muhabbet duyduğum bir arkadaşım, kardeşim vardı. Depremde kaybettim… Sırf onunla içiyor hissine kapılmak için fincan takımı almıştım. Bir insanın her şeyi mi güzel gelirdi, her şeyi mi farklıydı. Hiç mi sözü incitmezdi? Çok sevmemek gerekiyormuş… 

Allahu Teâlâ sizleri canlarınızla, mallarınızla ve evlatlarınızla sınarım diyor. Kayıplarımızda sınavımızın parçası. Kayıplardan sonra insanın zihni, insanla oyun oynuyor. Bazı olaylara takılı kalır, öyle olsaydı, böyle olsaydı, acı çekti mi, yanında olsam yetişirdim diye uğraşır aklımızla. Kader boyutu hepimizin yüreğine su serpiyor. Takdir ilahi deyip yaşamaya devam ediyoruz. Bir de sevdiğimiz insanlar bizim bu halde olmamızı istemezdi. Hayatın akışında, hayatın içinde yaşamamızı isterdi. Son mesajlaştığımızda ‘sen yaparsın’ demişti. Yine yapamadım ama yeniden deneyeceğim. Samuel Beckett’in Yine dene yine yenil daha iyi yenil. Bir daha dene, bir. daha yenil, daha iyi yenil.”  Refaransım bu ünlü söz. Hayatta denesem olurdu demektense denedim olmadı demek daha iyi. Çıktığımız yolda hedefe ulaşsak çok güzel olurdu ama nasip olmayınca olmuyor.

Geçen komşulardan birisi oğlum 22 yıldır sınava giriyor dediğinde vazgeçmekten utandım. Hayal olmadan gerçek olmuyor…