Ramazan Sayfası


Ramazan Sayfası 26

Bu sayfa Adıyaman İl Müftülüğü tarafından Diyanet İşleri Başkanlığı yayınlarından yararlanarak hazırlanmıştır.


  ÂYET-İ KERİME

“Biz onu (Kur’ân’ı) Kadir Gecesi’nde indirdik. Bilir misin nedir Kadir Gecesi? Kadir Gecesi, tan yeri ağarıncaya kadar esenlik doludur. (Kadir,1-5)

  HADİS-İ ŞERİF

“Kadir gecesini, kim sevabına inanıp onu kazanmak ümidiyle ihya ederse, geçmiş günahları affedilir.” (Buhârî, Terâvîh,1)

 

BİN AYDAN DAHA HAYIRLI “KADİR GECESİ”

Yüce Allah (c.c) bazı mekân ve zaman dilimlerini diğerlerinden daha faziletli kılmıştır. Mescid-i Haram diğer mekanlardan daha yüksek bir kıymete haiz olduğu gibi, İslâm dininde Kadir Gecesi de diğer zaman dilimlerinden daha kıymetlidir. Yüce Allah Kadir Suresi’nde Kur’ân-ı Kerîm’in bu gece indirildiğini ve bu gecenin bin aydan daha hayırlı bir gece olduğunu haber vermektedir. Dolayısıyla Kur’ân-ı Kerîm indirildiği geceyi bin aydan daha hayırlı bir gece yapan; yine içerisinde indirildiği ayı da on bir ayın sultanı yapan son derece önemli bir kıymettir. Bilindiği üzere ahir zaman peygamberi Hz. Muhammed (sav) dünya sathında insanlığa dair erdemlerin her yönüyle sarsıntıya uğradığı karanlık bir dönem olan cahiliye devrinde dünyaya gelmiştir. Buna rağmen o, kendisine bahşedilen yüce ahlak sayesinde hiçbir zaman cahiliyenin, insan fıtratına uygun olmayan örf ve davranışlarını benimsememiş her daim onlardan uzak kalmıştır. Hatta o Mekke’nin yanı başında yükselen Nur Dağı’ndaki Hıra Mağarasının karanlığını, cahiliyenin karanlığına tercih ederek sık sık bu ıssız mağarada inzivaya çekilirdi. Peygamberimiz (sav) miladi 610 yılının Ramazan ayında cahiliyenin içki, kumar, faiz, zina, kan davası, kız çocuklarının diri diri toprağa gömülmesi, zulüm gibi çirkin davranışların kol gezdiği toplumdan bir süreliğine de olsa uzaklaşarak Hira’daki uzleti tercih etmişti. İşte bu dönemde Ramazan ayının yirmi yedinci gecesi vahiy meleği Cebrail (a.s) gelerek ona “Oku” diye başlayan Alâk Suresinin ilk beş ayetini inzal etmiştir. Böylelikle Peygamber Efendimizin risâlet görevi başlamış ve insanlığın üzerine çöken o karanlığı yaran ilk nur huzmeleri Cebel-i Nur’dan bütün dünyaya yayılmaya başlamıştır. İnsanlığa değerini ve değer yargılarını hatırlatan, dünyada ve ahirette mutlu bir yaşamın kılavuzu olan, hak ile batılın tanımlarını yaparak birbirinden ayıran Kur’ân-ı Kerîm’in yüce mesajları insanlıkla bu gece buluşmuştur. Bu sebeple Allah Teâlâ bu geceyi “hüküm, şeref, güç, yücelik” anlamlarına gelen “Kadir Gecesi” olarak isimlendirmiştir.

Peygamber Efendimiz (sav) “Kim sevabına inanıp onu kazanmak ümidiyle Kadir Gecesi’ni ihya ederse, geçmiş günahları affedilir.” (Buhârî, Terâvîh,1) buyurarak büyük bir müjdeyi bizlere haber vermiştir. Zira bir gecenin ibadet, dua ve istiğfarla geçirilmesi neticesinde Yüce Allah’ın affına kavuşmak elbette büyük bir mükâfattır. Bu müjdenin sebebinin Peygamber Efendimizin Yüce Allah’tan bir dua ve talebi olduğunu İslâmî kaynaklarımız nakletmektedir. Şöyle kiHz. Peygamber’e (sav) ümmetinin ömrü gösterilmiş. Resûlullah (av), önceki ümmetlerin ömrüne nisbetle kısa olduğu için, amelde onların uzun ömürde işlediklerine yetişemezler diye bu ömrü kısa bulmuştur. Bunun üzerine Cenab-ı Hak bin aydan hayırlı olan Kadir Gecesi'ni ihsan etmiştir.” (Muvatta, İ'tikaf ,15) Hadis-i Şerifinden de anlaşılacağı üzere Kadir Gecesi Müslümanların ibadet hayatına dolayısıyla da ömürlerine bereket katan birçok kıymetli bir gecedir. Dünya hayatını ebedi hayatın tarlası olarak gören kişi hayatını İslâmî ve insani düsturları ilke edinerek sürdürmekle birlikte, böyle kıymetli zaman dilimlerini de değerlendirerek manevi kazanımlarını arttırmalıdır.

Kadir Gecesi iftardan sahura kadar Cebrail (a.s) ve meleklerin dünya semasına indiği müminlere selam verdiği rahmetle dolu bir esenlik gecesidir. Dolayısıyla mümkün olduğu ölçüde bu gece imsak vaktine kadar ibadet, dua ve istiğfarla meşgul olunmalıdır. Hz. Aişe validemiz Rasûlüllah’a (sav): “Ey Allah'ın Resûlü! Kadir gecesine rastlarsam nasıl dua edeyim?” diye sormuş. Resûlüllah (sav) de: ‘Allah'ım sen çok affedicisin, affı seversin, beni affet’ diye dua et” buyurmuştur. (Tirmizî, Deavât, 84.) Dolayısıyla Peygamber Efendimizin tavsiye ettiği bu dua çokça okunmalıdır. 

Bu vesileyle Kadir Gecesi’nin günahlarımızın affına, ibadetlerimizin kabulüne, Yüce Allah’ın rızasını kazanmamıza, içerisinde bulunduğumuz salgın sürecinden bir an önce kurtulmamıza vesile olmasını Rabbimizden niyaz ederiz. 

 

FETVA

Hâvaic-i asliye (asli ihtiyaçlar) nedir? 

Havâic-i asliyye, (asli ihtiyaçlar) temel ihtiyaçları karşılayan, bu yüzden de zekâta tabi olmayan maddi varlıklar demektir. İslâm’da diğer bedenî ve malî yükümlülüklerde olduğu gibi, zekâtta da mükellefin durumu göz önünde bulundurularak, ona makul ve taşınabilir bir sorumluluk yüklenmiştir. Bu nedenle İslâm bilginleri, zekât ve sadaka-i fıtr ile yükümlü olmak için, kişinin ve bakmakla yükümlü olduğu aile bireylerinin temel ihtiyaçlarından fazla olarak nisap miktarı mala sahip olma şartını aramışlardır. Temel ihtiyaç miktarı mal, kişinin yaşaması için zarurî olan miktardır. Temel ihtiyaç maddeleri insanın hayat ve hürriyetini korumak için muhtaç olduğu şeylerdir. Bunlar, genel olarak, nafaka, oturulan ev, ev eşyası, ihtiyaç duyulan elbise, borç karşılığı mal, sanat ve mesleğe ait alet ve makineler, binek taşıtları, ilim için edinilen kitaplar gibi eşyadır (Mevsılî, İhtiyâr, İstanbul, ts. , I, 100).