Cengiz İnci


Öyle yorgunum ki

Ne söylesem boş gibi görülüyor… Ne dinleyenim var ne de beni anlayacak birileri. Herkesin derdi bir an önce heybesini doldurup! Bir an önce vedalaşmak mı, niyetindesiniz Adıyaman’dan?


Ne söylesem boş gibi görülüyor…

Ne dinleyenim var ne de beni anlayacak birileri.

Herkesin derdi bir an önce heybesini doldurup!

Bir an önce vedalaşmak mı niyetindesiniz Adıyaman’dan?

Gecenin zifiri karanlığında ani irkilmelerle uyanmaya devam ediyorum.

Kulaklarımda halen derin bir ses ve bitmeye yakın umutlar.

Adıyaman’ım viran oldu, bin ise muhacir oldum.

Umutla bekliyoruz eski günlerimize dönebilmeyi.

Sadece bekliyorum usulca.

Aynı sokaklarda tanıdıklarla bir hasbihal edebilmeyi özledim.

Aynı çay ocağında oturup muhabbet edebilme umudunu yitirmeden yaşamak arzusundayım.

Dualıların duasında olmak için çırpınmak istiyorum.

Bir gece vakti Atatürk Bulvarında yürüyüp dostlarımla gezmeyi özledim.

Duygularım, duygusuzların ellerinde heba mı olacak?

İnsanca ve tarafsızca yaşayabilmek umudunu yitirmeden dönebilmeyi umuyorum Adıyaman’a…

Erdem caddesinden ta Mahmut Ensari’ye kadar yürümek istiyorum.

Ali Dağından Adıyaman’ı seyreyleyip ciğaramdan derin bir nefes alma umuduyla yaşıyorum.

Ne umudumu yitirmek ne de kimsesiz kalmak duygusunu bitirecek birilerini bekliyorum.

Bekliyorum…

Bekliyoruz...

Beklemeye devam edeceğim/edeceğiz.

Kim kimi ziyaret etmiş, pek umurumda değil.

Verilen sözlerin yerine getirilmesini bekliyorum.

Kaldırın molozları, düzeltin şu  yolları ve verin derin düşüncelerimi.

Umutlarım heba edilmesin.

Haykırıyorum!

 Duyuyor musunuz sesimi? 

Ya da duyabilecek birileri var mı?

Heybeden umutlar dağıtanları dağılın düşüncelerimden, hayallerimden ve umutlarımdan.

Anlayabilecek birileri var mı?

Bekliyorum ve beklemeye devam edeceğim sabırla.

İsmail ateş
18.04.2024 13:12:53
Kardasin her zaman burda