‘Hep sonradan gelir aklım başıma hep sonradan’…Normal günlerde hiç hatırlamadığımız çoğu emekçiyi, ya özel bir gün ilan edilmişse o gün hatırlıyoruz ya da ölümle sonuçlanan kazalarda. Kanunlarda öyle… Farklı kaynaklardan edindiğim bilgileri sizlerle paylaşayım.
Madencilerin çalışma koşulları 4857 sayılı İş Yasasının 66.maddesi ile belirlenmiş, ancak madencilerin çalışma koşulları 13 mayıs 2014 Soma’da yaşanan maden kazasının sonucunda gerçekten değişmiştir.
Çalışma Ortamı Dergisinin yaptığı çalışmaya göre ileri teknoloji kullanılsa dahi ölümcül endüstri kazalarıyla karşılaşılması diğer alanlara göre yüksek olduğu tespit edilmiştir.
Çalışma Bakanlığını verilerine göre Türkiye’nin farklı maden sahalarında çalışan 200 bin madenci var. Çalışma Genel Müdürlüğü’nün mayıs 2023 verilerine göre 25.897 madenci sendikalı.
13 mayıs 2014’ten sonra madencilikte çalışma süresi 6 saate indirilmiş ve madencilerin ücretlerinin en az iki asgari ücretin altında olmayacağı yasa ile güvence altına alınmış. Yazarken dahi ne güzel diyor insan ancak malum teori ile pratik uyuşmuyor bizde. Kamuya ait işletmelerde dahi 6 saat çalışma süresinin uygulanmadığı ayrıca belirtilmiş.
Sanayide, ısınmada, elektrik üretiminde, endüstriyel proseslerde buhar üretmede, ulaştırmada kullanılan karaelmasımız binlerce madenciye ekmek kapısı olurken, yüzlerce madencimize de mezar olmuş.
Denetimler, düzenlemeler yapılmış, daha önce yapılan haberlerde belirtildiği üzere bu düzenlemelerin kamuoyunu sakinleştirmeye yönelik adımlar olduğu ve makyaj mahiyetinde iyileştirmeler olarak belirtilmiş.
İnsana susmayı öğretiyorlar. Somada yaşanan maden kazası Türkiye tarihinde yaşanan en büyük maden kazası olarak tarihin sayfalarına ve hafızalarımıza kaydoldu. 301 insanımızın hayatını kaybettiği kaza sonucu Soma Holdinge bağlı Eynez ocağı da dahil, maden ocaklarının kapatılması sonucu 2831 maden işçimiz de işten çıkarılmıştır.
Madencilerimiz, yerin kilometrelerce altında ekmek için emeğini, canını ortaya koyup insanlara hizmet üretiyor. Emeğe saygı duyalım, emek varsa her şey güzelleşir. Kaynaklarımızı, dünyamızı güzel kullanalım. Kaynaklarımız sonsuz değil, her geçen gün azalıyor. Bizden sonraki nesilleri de bir nebze düşünelim. Özel durumlar bizi bedavacılık alışkanlığı kazandırmasın. Hayat normale dönecek, umuyorum en kısa zamanda evlere geçilecek. Bedavacılık alışkanlığı bizi kaçak elektrik kullanmaya mecbur bırakmasın temennisiyle…
