Cengiz İnci


Kimsesiz Kaldık Annem

Kendi ülküleri için bu kutsal topraklardaki herkesi öldürüp en az Kudüs kadar değerli olan Şanlıurfa’nın Harran ilçesindeki toprakları ele geçirmek dertleri. Unutmayın, Unutturmayın, Bunlar sadece kaba kuvvetten anlarlar.


Uyuyordum, bir rüya görüyordum.

Rüyamda Harran’ı gördüm anne.

Uykunun en tatlı yerinde bir ses böldü uykumu anne.

Uykun en tatlı yerinden bir sesle irkildim anne.

Kafamıza bombalar yağıyordu anne.

Yatağımda çıkmaya korkuyordum anne. 

Neler oluyor, anlayamıyorum anne.

Bizler ümmetin yetimleriydik derdin anne…

Önceleri yetim nedir?

Bilmezdim anne.

Ta ki o kapkara gecede, bombalar yıkarken evimi anne.

Dünyamızı başımıza yıkıyorlar ancak herkes sus pus anne.

Evet,

Bizler gerçekten ümmetin yetimleriyiz ancak ümmet bunu farkında değil.

Siyonizm’in tarihini incelerseniz ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız.

Allah’a meydan okun bu zihniyetin amacı nedir biliyor musunuz?

Kendi ülküleri için bu kutsal topraklardaki herkesi öldürüp en az Kudüs kadar değerli olan Şanlıurfa’nın Harran ilçesindeki toprakları ele geçirmek dertleri.

Unutmayın,

Unutturmayın,

Bunlar sadece kaba kuvvetten anlarlar.

Ne kadar kötülük yaparlarsa yapsınlar bu topraklara yani Harran’a adım attıklarında bütün günahlarının silineceğini düşünen hasta ruhlu insanlar bunlar.

Bu öğretiye güvenerek her türlü kötülüğü ondan dolayı yapıyorlar.

Kadın, çocuk, yaşlı ve genç demeden öldürüyorlar.

Hahamlar ortak bildiri yayınlayarak kadınlara tecavüz etmenin iznini veriyor bir düşünün hangi din, düşünce ya da beşerî bir kanun(sistem) bu durumu onaylar.

Bunların düşüncelerine göre: Kitâb-ı Mukaddes’te Hz. İbrâhim’e yapılan vaadde, “Mısır ırmağından büyük ırmağa, Fırat ırmağına kadar olan bölge” diye kendilerini avutuyorlar.

Bir başka yerde de şöyle denildiğini ifade ediyorlar: (Tekvîn, 15/8), Hz. Mûsâ ve Yeşu’a yapılan vaadde, “Ayak tabanınızın basacağı her yer sizin olacak” denilmiştir.

***

Bunların amacı ve tek hedefi Gazze değildir unutmayın. Adım adım Türkiye’yi gözlerine kestirmeye çalışıyorlar, zamanın olgunlaşmasını bekliyorlar.

 Uyanmanın vakti geldi ve geçiyor.

 İsrailoğulları kötülük işleyenlerin zürriyetidir.

 Mısır diyarından çıktıkları günden bugüne kadar Allah’a asi olmuşlardır.

 Ahd-i Atik’te de İsrailoğullarının ahdi sürekli bozdukları ısrarla vurgulanmaktadır.

İsrailoğulları her defasında ahdi çiğneyip Rab Yehova’ya isyan etmişlerdir.

‘’Yollarınızı ve işlerinizi iyice ıslah ederseniz, bir adamla komşusu arasında tam adalet ederseniz, garibi, öksüzü ve dul kadını mağdur etmezseniz, bu yerde suçsuz kanı dökmezseniz, kendi ziyanınıza olarak başka ilâhların ardınca yürümezseniz o zaman bu yerde, ezelden ebede kadar atalarınıza vermiş olduğum diyarda sizi oturturum” (Yeremya,’’

‘’Arz-ı mev‘ûd tabiri Kur’ân-ı Kerîm’de geçmemekte, ancak Hz. İbrâhim ve Lût’un “bereketli kılınmış” bir diyara ulaştırıldıkları anlatılmaktadır (el-Enbiyâ 21/71). Firavunların baskısı altında yaşayan İsrâiloğulları’nı Mısır’dan çıkarmakla görevlendirilen Hz. Mûsâ’da, “Ey kavmim! Allah’ın sizin için yazmış olduğu arz-ı mukaddese giriniz ve arkanıza dönmeyiniz; sonra hüsrana uğrayanlardan olursunuz” demiştir (el-Mâide 5/21). Fakat İsrâiloğulları oraya girmek istememişler, bunun üzerine arz-ı mukaddes onlara kırk yıl haram kılınmıştır (el-Mâide 5/22-26).’’

Bu lanetlenmiş kavim yaptıkları ve yapacakları bütün kötülüklerden sonra Şanlıurfa’nın Harran ilçesine gelip arınacaklarını düşünüyorlar.