Sezai Yılmaz


Gençlerimizi Çalan Madde

İnsan hayatını anlamlı kılan en önemli varoluş nedenlerinden birisi aile sahibi olmaktır.


Aile, yaşam merkezi olarak her bir ferdi için hayata tutunma veya bağlanma noktasıdır.

İnsan hayatını anlamlı kılan en önemli varoluş nedenlerinden birisi aile sahibi olmaktır.

Hayat ve gelecek perspektifinin hamuru ailede yoğrulur. Aile varlığıyla güven ve mutluluk merkezidir.

Çocuklar ve gençler ailedeki doğal örneklikler ve tatlı/sert dokunuşlarla yarına hazırlanır. Her ebeveyn çocuklarının ahlaklı, kendi ayakları üzerinde durabilen ve hayatın akışına uygun bir evlat olması için gayret eder.

Ebeveynler, çocuklarının onlara zarar verecek tehlikelerden uzak durabilmesi için bilinçli yaklaşımları eksik etmez.

Bugün dünyada ve ülkemizde Madde dediğimiz, insana ve topluma zarar veren tehlikeye değinilmesi gerektiği bir zaruret olmuştur.

Dünya Sağlık Örgütü ve Devlet yetkililerinin açıkladığı veriler Madde kullanımının oldukça yayılma riski taşıdığı ve insan hayatı için önemli bir kullanım düzeyini yakaladığını ortaya koyuyor.

Kullanım riski taşıyan hedef kitle olarak gençlerin olması ise bize yani ailelere önemli bir sorumluluk yüklüyor.

Her genç bizim gelecek umudumuz. Toplumun ve insanlığın yükünü taşıyacak ve yarına güvenle ulaşmasını sağlayacak temel varlığımız.

Gençleri bu tehlikelerden korumak için çok dikkatli olmalıyız. Gençlerin bu belayı evlerimize ve sokaklarımıza taşıma aracı olarak kullanmaya karşı tedbirler almalıyız.

Ne yapmalı sorusunu biraz irdelediğimizde hepimizin karşısına yine aile ve toplum çıkıyor.

Ailede Madde kullanımı olmamalı ki gençlerimizde kullanma eğilimi göstermesin

Gençlerimizin akademik, sanatsal, kültürel ve sportif etkinliklerden en az birisine yönlendirebilmeliyiz ki Maddeden uzak durabilsin ve yaşamdan zevk alabilsin.

Gençlerimizi öyle idealist yetiştirmeliyiz ki Madde gibi tehlikeden sadece kendisini değil, arkadaşlarını da koruyabilsin.

Aile ve toplum olarak gençlerimize stresli, çatışmacı ve tükenmişlik sendromu olan bir çevre değil hayata bağlanabilecekleri ortamlar sunabilmeliyiz.

Gençlerimize, Aile ve Toplumsal kurumlarımız vasıtasıyla Madde kullanımı ile doğabilecek kötü sonuçları haberdar edecek etkinlikler düzenlemeliyiz.

Kamuoyunu bu tür tehlikelerden haberdar edip önleyici adımları atmaya gayret etmeliyiz.

Hiçbir neden gençlerimizi yalnız bırakmaya, onların hayatını çalmaya ve geleceğimizi elimizden almaya fırsat vermemelidir.

Ailede manevi ve ahlaki olarak eğitimini almış, okulda eğitimle bir gelecek tasavvuru oluşturmuş gençlerin bu tehlikelerden uzak kaldığına şahit olmaktayız. 

Aile olarak çocuklarına karşı sorumluluklarını tam olarak ifa etmemiş bir durum ise gençlerin risk durumlarının daha yüksek olduğunu ortaya koymaktadır.

Okullar ve sivil toplum kuruluşları iş birliklerini arttırıp Madde ile ilgili süreçler hakkında önleyici tedbirleri arttırdıkça Madde ile ilgili risklerin azaldığını görmekteyiz.

Duyarlı aile, duyarlı kurumlar ve yaşanılabilir ortamlar sunma gibi çok yönlü çalışmalar Madde’nin gençlerimizi çalmasını engelleyecektir.

Şehirler gençler için hayat bulunan mekanlar sunarak hem insanını hem de şehri yarına sağlıkla taşıyabilecektir.

Spor alanları, kütüphaneleri, sosyal tesisleri, canlı ve dinamik sivil toplum kuruluşları, aile ve gençler için arayışın karşılığı mekanlar olabildiği oranda tehlikeler azalmış olacaktır.

Hepimiz kendimizi sürekli güncellemeli ve toplumsal iyilikler için arayışa destek olmalıyız.

Gençler için, yarınlar için ve yaşanılabilir bir şehir için ele ele vermeliyiz vesselam…