Üzeyir Ergül


Felaketlerin En Büyüğü: Liyakatsizlik

Ahlaklı olmak insana özgü bir değerdir. İnsan dışında evrende bulunan hiçbir canlının böyle bir değere ihtiyacı yoktur. Çünkü ahlak diye bir kavram söz konusu değildir.


İçerisinde bulunduğumuz toplumun en büyük çıkmazı liyakatsizliktir. Ve liyakat yoksunlarının en büyük savunması "Sen olsan yapmaz mıydın, sen olsan senden olanı kayırmaz mıydın?" cümlesidir.

Ahlaklı olmak insana özgü bir değerdir. İnsan dışında evrende bulunan hiçbir canlının böyle bir değere ihtiyacı yoktur. Çünkü ahlak diye bir kavram söz konusu değildir.

İnsan dışında birlikte yaşayan tüm canlılar doğadaki normlarına uygun olarak hareket ederler. Onların genetikleri doğum ile ölüm arasındaki süreci yaşamaları için kodlanmıştır. Tek amaç vardır yaşamak. Bozmadıkları bir sistemleri olmadığı için onu düzeltmek gibi bir gereksinimleri de yoktur. 

Toplumu düzenleyen yasalarda bulunan boşluklar ahlak yoksunu insanlar için fırsatı aralayan kapılar olur. Yapılan yanlışlar prosedürlere uygun olduğu için yanlıştan kaynaklı ortaya çıkan zararın tanzimi söz konusu değildir. Zararın birilerine fatura edilmesi çoğu kez mümkün olmamaktadır.

Örneğin tarım arazileri imara açılmaması gereken toprak sahalarıdır. Ama gelin görün ki yetkili mercilerce bu sahalar imara açılmış, açılmakla kalmamış o arazi üzerinde zemine uygun olarak çıkılabilecek kat sayısı yükseltilmiştir. En fazla 5 kat yerine 6,7,8 ve daha fazlasına izin verilmiştir. Yasal olarak imara açılmış ve yanlış zemine, olması gerekenden çok çok fazla kata izin verilerek yasal güvence sağlanmıştır. Resmi olarak, ahlaksız insan için fırsatın kapıları aralanmıştır.

Ahlaksız insan bina yapmak için tarım arazisini gözüne kestirmiştir. Aslında oraya bina dikmenin yanlış olduğunu biliyordur. Ancak amacı doğru olanı yapmak değil ranttan payını almaktır. Evet yanlış bir kararla imara açılan tarım arazisine bina dikecektir. Ve oraya bilimsel olarak maksimum dikilecek binanın yüksekliğinin 5 kat olacağını biliyordur. Ancak o bilimsel önermeye değil imar yasasına bakmayı tercih etmiştir. Ve 5 kat yerine 6,7,8 ve daha fazla katlı bina dikmiştir. Amacı 1 kazanmak yerine 2,3,5 kat kazanmaktır.

Bozuk düzen ile ahlaksız insanın birlikte iş tutmasının faturasını bizler 6 Şubat'ta on binlerce canımızla ödedik.

Yaşadığımız toplumun bir başka çıkmazı sorunları doğru tespit edememek ve devamında çözümsüzlükte ısrar etmektir.

Liyakatsızlık yalnızca kendi dönemini değil sonraki dönemleri de etkileyen büyük bir tufandır. Ve ahlak kavramı ahlaksızlığın pirim yaptığı dönemlerde daha çok ihtiyaç duyulan bir değere dönüşür. Eğitim müfredatlarına -ahlakı- bir değer olarak ekleyerek bu meseleyi çözemezsiniz.