Sezai Yılmaz


Dost ve Dostlar Sahibi Olmak

Aslında her birey yaşadığı hayatı kendisi yönlendirebilecek, düzenleyebilecek bir yapıya sahip kabul edilir. Fakat çevresel ve dış unsurlar bazen beklenilmeyen sorunlarla karşılaşmaya neden olabilir.


‘’Kimle gezdiğinize, kimle arkadaşlık ettiğinize dikkat edin. Çünkü; bülbül güle, karga çöplüğe götürür.’’ Hz. Mevlana.

İçinde yaşadığımız dönem insanları öyle zorluyor ki, insanlar çok daralıyor ve sıkıntılar yaşıyor. Zorluklar, yetmezlikler ve sıkıntıları aşamamanın rahatsızlığı ile boğuşuyor. Yüz yüze kaldığı durumlar endişelerini arttırıyor. Aşmak için nasıl bir yol bulacağı meselesi ise bazen daha yeni sıkıntılara yol açıyor.

Aslında her birey yaşadığı hayatı kendisi yönlendirebilecek, düzenleyebilecek bir yapıya sahip kabul edilir. Fakat çevresel ve dış unsurlar bazen beklenilmeyen sorunlarla karşılaşmaya neden olabilir.

İnsan, yaptığı ve ettiklerinden dolayı da sorunların bizzat kaynağı olabilir. İnsan yaşadığı sürece böylesi durumlarla karşılaşabilir. Karşılaşılan her problemi, hayatı zorlayıcı ve içinden çıkılamaz bir durum olarak görmemek gerekir. 

Hayat sürprizlerle doludur. İnsan ise karşılaştığı sorunları çözmeyi başarabilecek bir donanıma sahiptir. Yeter ki sakin olup sorunu anlamaya çalışsın. Sonrada nasıl çözebileceğine dair yollar bulmaya çalışsın.

Yazının başındaki Mevlana’nın sözü tam da burada anlam buluyor.

Hayatınız boyunca kiminle yola çıkmışsanız öyle bir gelecekle yüzleşmeyi kabul etmişsiniz demektir.

Dost veya dostlar.

Hz. Peygamber’e(as) Sıddık olan Hz. Ebubekir’i(ra) düşündüğünüzde aklımız başımıza geliyor. Tavsiyemdir, ölümsüz olan, bu dostluğu okumaya çalışalım. Tarih daha nice dostluklara şahitlik etmiştir.

Batılılar ‘insan insanın kurdudur’. Der. Dolayısıyla orada menfaatler, çıkarlar dostluğun sınırlarını belirler. Bize göre bu yaklaşım insana büyük bir zulümdür. İnsanı değersizleştirme tavrıdır. Kabul etmemiz mümkün değildir.

Dost veya dostlar, insana yurt olma meselesidir. Yani ‘İnsan, insanın yurdudur’. Şahane bir yaklaşım. 

Dost demek, sırdaş demek. 

Dost demek, kardeş demek.

Dost demek, paylaşmak demek.

Dost demek, rahatlamak demek.

Dost demek, aranan ve arayan demek.

Dost demek, dertlerine ortak olmak demek.

Dost demek, her zorluğa birlikte göğüs germek demek.

Dost demek, unutulmayacak ve örnek alınacak samimi ilişki demektir.

Hayatın zorlukları ve karşılaşılan güçlükler, kurulan dostluklar karşısında güneşin karşısında erimeye yüz tutmuş buza benzer.

İnsan paylaştıkça, aradıkça ve kardeş oldukça dostluklar gelişir ve hayatı daha bir kolaylaşır. Dertleri azalır.

Bugün hepimiz kendimize soralım; kime dost olduk ve kime yurt olduk?