Üzeyir Ergül


Depremin Vurduğu 12. İl: Gaziomoğasa

Çok erken kaybettiğiniz gencecik canlarınızı herhangi bir sohbete konu edemezsiniz. Oysa her an aklınızdadır ve her daim acıtır hatıraları sizi. Aldığınız her nefeste ve en son boğazınızdaki düğümde takılır kalır.


Her ne kadar her ölüm erken olsa da ölüm yaşamın doğası gereğidir. Yaşlanırsınız ve sonrasında bu dünyadan göç edip gidersiniz.

Geride kalansanız göç edenin yasını tutar, varsa fotoğrafını evin en baş köşesine asar ve onu belirli aralıklarla yad edersiniz.

Tanıdıklarla bir araya gelince vefat edenle hatıralarınızdan bahseder ve yeri gelir onu esprilerinize de konu edersiniz. 

Ancak zamansız göçüp gidenler öyle mi...  Yaşamın doğası gereği değil de adeta bir cinayete kurban verdiğiniz gencecik canların hatta çocukların, değil fotoğrafını evin en baş köşesine asmak o fotoğrafa bakmaya bile cesaret edemezsiniz. 

Çok erken kaybettiğiniz gencecik canlarınızı herhangi bir sohbete konu edemezsiniz. Oysa her an aklınızdadır ve her daim acıtır hatıraları sizi. Aldığınız her nefeste ve en son boğazınızdaki düğümde takılır kalır.

“6 Şubat Tufanı”nda heyecanla yolunu gözledikleri evlatlarının cansız bedenlerini teslim ettiler Gazimoğosalı anne babalara.

Bu coğrafya yarım yüzyıla yakın bir zamandır böyle büyük bir acıyla savrulmamıştı.

Gazimoğasalı aileler hep gözü yaşlı artık. 6 Şubat onlardan mutlu olma hissini aldı. Kalan ömürlerini adalet arayışı ile mahkeme salonlarında geçirecekler. Mahkeme sonucu istedikleri şekilde sonuçlansa dahi yüreklerindeki acı soğumayacak. Tek amaçları var, erken yaşta yitirdikleri çocuklarının ölümünde kusurlu olanların hak ettikleri cezayı almaları.

Depremin Vurduğu 12.il Kıbrıs’ın Gazimoğasa şehri oldu.

El bebek gül bebek büyüttükleri çocuklarını Adıyaman’da turnuvaya gönderen aileler, 6 Şubat sabahına büyük bir yıkımla uyandılar.

Turnuva için Adıyaman’a gelen 35 öğrenci ve öğretmenleri gece kaldıkları Adıyaman Isıas Otel’de yakalandıkları depremde yaşamlarını yitirdiler.

 35 anne baba tırnağına kıyamadığı evladını soğuk toprağa teslim ederken ruhunu da gömdü elbette. Onları ayakta tutabilen tek şey hak mücadeleleri. 

Medyaya yansıyan bazı videolarda enkaz altında kalan kişilerin otelin hemen karşısında bulunan etüt merkezinin ismini söylemesine rağmen yardım gelmemesi nedeniyle kurtarılamadığı yer aldı.

Otelle ilgili soruşturma devam ediyor. 

O 35 anne babanın gözünün yaşını dindirmek artık mümkün değilse de öfkesine kulak vermek ve hak mücadelelerinde yanlarında olup sorumluları bulmak, tekrarlanmaması için caydırıcı cezalar vermek yetkililerin o insanlara karşı borcudur.