Şerife Güler


Deprem Müzesi

Ceylani Karaduman’ın Nazar Oldu şarkısı bu kadar mı güzel özetler yarım kalmışlığı, başlamadan biten hikayeleri. ‘Kaldı betonlar altında bu sevda’...


Adıyaman derdiyle dertlensek tek vücut olsak. Ceylani Karaduman’ın Nazar Oldu şarkısı bu kadar mı güzel özetler yarım kalmışlığı, başlamadan biten hikayeleri. ‘Kaldı betonlar altında bu sevda’... Her şey beton yığınlarının altında kaldı. Hayatlar, hayaller, umutlar, anılar, canlar…

Her yerin enkaz Adıyaman, her yerin yarım kalmışlıklarla dolu. Her yerinde acı hatıralar, acının izleri. Şehirden birer birer yok edilmeye çalışılıyor yıkılmayı bekleyen binalar ve moloz yığınları.

Sokakta yürürken yıkılan bir binanın molozları arasından yola savrulmuş ‘2-C sınıfından Belinay’ın Zaman Yolculuğundayım’ isimli kitabı ilişiyor gözüme. Yıkıntılardan kaçıyorum bağ kurmaktan korkarak. Birkaç adım sonra dönüp ismini okuyorum gözyaşlarıyla. Hayatta mısın küçük kız, ailen hayatta mı eksik misin tam mı? Tam olabilecek miyiz bundan sonra?

Malatya Büyük Şehir Belediyesi Kent Mezarlığına 6 Şubat Deprem Şehitleri anıtı yapmış ve hayatlarını kaybedenlerin isimleri anıta yazılmış. Unutmamak, unutulmaz kılmak için bir girişimde bulunmuş ve çalışma sonucu bir vefa göstergesi olarak bu eseri inşa etmiş.

 Haber sitesinde gördüğüm haberi beş bin altı yüz kişi beğenmiş, ve fikrin Adıyaman’da da deprem şehitleri için arzulayanlar olmuş. Fikre muhalif olanlarda. Adıyaman’da can kaybı Malatya’dan fazla olabilir bu bir engel değil tüm isimleri yazmak mümkün de olmayabilir. Yorumlarında milletin derdine derman olun diye yazan da var, ciddi sorun olarak görmeyip absürt paylaşım diye fikir bildirende. Adıyaman’ın sahipsizliğine dem vuran da. Aramızdan ayrılıp gitti diye bizim üzerimizde, bu topraklarda hakları yok mu? Vedalaşamadan gidenlerimize, helallik isteyemediklerimize son kez sarılamadıklarımıza da sahip çıkacağız hayatta kalanlara da.

 Bildiğim kadarıyla her birimin görevi, bütçesi farklı. Farklı bakanlıklar da bu yüzden var. Tek bir birim tek bir bütçeyle yürümüyor. Her alanın kendi sorumlulukları, kendi uzmanları, çalışanları hizmet üretmeye çalışıyor. Deprem zamanı sorgulanan deprem vergilerimizi gündeme taşımak gibi bir niyetim yok ancak her şey ayrı, kalem kalem bütçemizde ayrılıyor.

  6 şubat 2023 tarihin tozlu sayfasına kaydoldu. Adıyamanlılara düşen görev, kaybettiklerimizi anılarıyla canlı kılmak, hatıralarıyla yaşatmak. Asrın felaketini yaşayan,  Adıyamanlı olup olmasın bu topraklarda yaşayan herkes sahip çıkmak zorunda. Bu topraklarda yaşayanlar inansın, istesin, vefalı olsun talepte bulunsun sonuç ne oluyor? Bizde anıt istiyoruz diye yetkililere başvuru yapılsın, dilekçeler verilsin.  Klavye başında atıp, tutmak, yazmak kolay; anıt istiyorsanız anıt istiyoruz ya da anıta tüm kaybettiklerimizi sığdıramayız diyorsanız deprem müzesi talep edin. Kalbinizde yaşatmayın sadece, yaşıyorken ki videoları, fotoğrafları paylaşın; yaptıklarını anlatan videolar çekin, anılarını yazın, söylediği bir sözü ölümsüzleştirin, hayatlarını dilden dile anlatılan hikayeye dönüştürün. 

Depremi yaşayan tüm illerde, ilk başta Adıyaman olmak üzere deprem müzesi yapılsın. Çanakkale’de şehitlerimizi ziyarete gittiğimiz gibi Adıyaman’da da her 6 şubatta deprem şehitlerimiz ziyaret edilsin. Ders çıkaralım, tarihimizi öğrenelim. Neden 2023 yılında olmamıza rağmen kerpiç evlerde oturuyor gibi bu kadar can kaybı yaşandı?  Suçlamak en kolayı, ya geleceği inşa ederken taşın altına elini kim koyacak, klavye başındaki kahramanlar mı, söylenip duranlar mı?