Yardımların Adıyaman’a geç gelmiş olmasını bütün bu süreçte dile getirmekten hep imtina ettim. Çok kötü günler yaşanıyorken birilerini/bir yerleri/kurumları/idarecileri/sorumluları suçlar durumda olmak yaşanılan günlerin ruhuna tersti benim nazarımda. 11 ili etkileyen bir depremin etkilerini gidermeye çalışan elinden geleni yapan bir hükümet/devlet vardı. Elbette aksaklıklar olacaktı. Ama orta yerde de bir garabet, evet, söz konusuydu. Neden Adıyaman bu 11 il arasında orantısız bir mağduriyete maruz kaldı?
*
Bu kadar büyük bir deprem yaşadık bari şimdi görün, bizden bahsedin der gibi mahzun bir hâl aldık. Bu süreçte bütün gözlerin, bütün haberlerin üzerinde olduğu ‘Hatay’dan vallahi ne yalan söyleyeyim gıcık kapmaya başladım. Sınıfın torpillisi, mahallenin zengin çocuğu gibi sevimsiz göründü gözüme, hâlâ da zihnimde aklandı diyemem. Hâlâ Hatay benim için antipatik.
*
Adıyaman valisi için televizyona yanlış demeç verdiği söylendi ama sonra gördük ki verdiği demeçte sorun yok, güzel ifade etmiş. Sabahında valiliğe toplanan vatandaşlara yönelik gülümseyen fotoğrafı eleştirildi ama bu da haksız bir eleştiriydi çünkü o sahnede her anlama gelebilecek fotoğraf karesi yakalamak mümkündür. Ama zaten kendisini başarısız görüyordum, yaşadıkları iyi vali olamamasına karşılık farklı ceza oldu diye değerlendiriyorum ama üzücü son, maalesef.
Devam edecek…
