Dr.M.Akil Yağımlı


6 Şubat Muhasebesi – 2

Yer yerinden oynadı her birimiz tesbih taneleri gibi darmadağın olduk. Her birimizi kader bir yana savurdu.


Yer yerinden oynadı her birimiz tesbih taneleri gibi darmadağın olduk. Her birimizi kader bir yana savurdu. Neler neler yaşadık o yeni zamanlarda, mekânlarda, şartlarda. Ne hikâyeler yaşandı. Ne kırgınlıklar, dargınlıklar, hayal kırıklıkları. Ve ne dostluklar, kader birliği, paylaşma ve yardımlaşmalar…

Önce güzelliklerden söz edelim. Dünyanın dört bir yanındaki insanımızın; insanlığını, hemdertliğini, yardımseverliğini yaşadık. Komşu illerimizden yardıma gelenleri, bir sıcak çorba dağıtmak için uzak şehirlerden gelenleri, ta uzak ülkelerden tırlarla yardım gönderenleri gördük. Ne büyük bir millet olduğumuzu bir kere daha müşahede ettik.

Her bir yana dağılan Adıyaman insanının her biri kendi gittiği yerlerden güzel ve insani yaşanmışlıklarla döndüler. Gittiği yerlerle, karşılaştığı insanlarla ilgili o kadar iç ısıtıcı, sıcacık hikâyeler anlatanlar oldu ki, duygulanmamak, gurur duymamak mümkün değil.

Kendi yaşadıklarımdan hareketle, fırsat bulduğum bu gazete köşesinden Konyalılara çok müteşekkir olduğumu belirtmeyi insani bir borç olarak görüyorum. İlk günden oradaki tanıdıklarımdan destek ve yardım talebi geldi. İhtiyaç hâsıl olunca da sadece benim çevremde onlarca aileye ev sahipliği yaptılar. Gecenin bir yarısı yoldan gelen depremzede aileler için her odaya soba kurup, sobaları yakıp, yemeği hazır edip, ekmekleri ısıtıp bekleyen Konya/Çumra/Okçu’ya, Mehmet Ali Hoca’ma yürekten teşekkür ediyorum. Evini açan Halil Abi’ye, el birliği ile Meram sanayide konteynır yapıp Adıyaman’a getirip hediye eden Kemal Abi’ye, yardımcı olmak için canla başla çalışan Konya’nın köklü dernek ve vakıflarına gönülden teşekkürler. Benim gitmediğim, tanımadığım ama hemşehrilerime yardımcı olan hikâyesini dinlediğim her yere, herkese çok çok teşekkürler bu vesile ile…

Devam edecek…