Editör


2023! Biz Seni Hiç Sevmedik…

2023 yılı için tam yerine oturuyor. Deprem, sel, heyelan ve savaş. 2023, bir kısmımızı öldürdü, bir kısmımızın da yaşadığını sanmasını sağladı! 2023! Biz seni hiç sevmedik, sen de bizi sevme, olur mu?


Giden her yılın gelenden daha kötü olduğu sanılır, gelen her yılın da gidenden iyi olacağı umulur. Bazen doğru, bazen yanlış olan bu düşünce, 2023 yılı için tam yerine oturuyor. Deprem, sel, heyelan ve savaş. 2023, bir kısmımızı öldürdü, bir kısmımızın da yaşadığını sanmasını sağladı!

6 Şubat’ta meydana gelen deprem, sadece 2023 yılının değil, belki bir asrın, belki asırların en büyük depremiydi. 6 Şubat 2023 tarihinde, saatler 04.17’yi gösterdiğinde, Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesinde 7,7 büyüklüğünde, aynı gün bu defa saatler 13.24’ü gösterdiğinde meydana gelen7,6 büyüklüğündeki iki deprem, 11 ilin yıkımına neden oldu. Hatay, Kahramanmaraş, Adıyaman ve Malatya’yı ise tümden derinden etkiledi. Depremin ardından hiç eksik olmayan artçı sarsıntılar ise depremi yaşayan, o korkunç sabaha uyanan insanların psikolojisini bozdu.

Depremde 50 binin üzerinde insanımızı kaybettik, yüz bini aşkın insan yaralandı. Bunların büyük bir bölümü uzuv kaybı yaşadı. Hayatı boyunca hep bir şeyleri eksik olarak hayatını sürdürmeye çalışacaklar. 

Sadece vücudumuzdan kopan parçalar değil, yüreğimizden kopanlar da vardı. Çoğu kişi annesini, babasını, evladını, eşini, kardeşini, arkadaşını, yakınını ve sevdiklerini kaybetti. 6 Şubat, milyonları yetim bırakan bir tarih oldu.

Sadece insan ölmedi, şehirler de öldü.

6 Şubat’ta meydana gelen depremde, bir şehrin dokusunu, kültürünü, sosyal yapısını, yaşam tarzını, ekonomisini ve sanatını da içine alan bütün birikimini, bütün değer yargılarını, bütün kazancını silip süpürdü.

Depremle birlikte milyonlarca insan yaşadığı yerden, memleketinden, evinden, yurdundan göç etmek zorunda kaldı. O güne kadar edindiği her şeyi enkazın altında bırakanlar, geleceğe dair umutlarının kaybolmaması için dua etti, gözyaşı döktü, devletine, STK’lara, yardımseverlere güvendi.

2023, sadece 11 ili etkileyen, bütün dünyayı acıya boğan bir depremdi ama yetmedi. 2023, sellerle, su baskınlarıyla, çetin kış şartlarıyla, heyelanla boğuşan depremzedelerin yarasına tuz biber ekti.

Ve 2023’ün son çeyreğinde, 80 yıldır Filistinlilere dünyayı dar eden İsrail, bir kez daha kadın, çocuk, genç, yaşlı, sivil, asker demeden, masum-suçlu ayrımı yapmadan, bütün ahlaki değerlerini bir kenara bırakarak, bütün uluslararası hukuku yok sayarak, bütün feryatlara kulak tıkayarak Filistin’de katliama başladı. Savaştan daha kötü olan ise görmeyen, duymayan, konuşmayan İslam dünyasıydı, bütün dünyaydı.

2019 yılının son günlerinde başlayan, 2020 yılının ilk günlerinde patlak veren Covid 19 pandemisi, bütün dünyanın yaklaşık 2.5 yılını çalmış, her yılbaşında yeni umutlarla dolmuştuk ama her zaman daha kötüsü varmış.

Pandemi döneminden ne kadar şikâyet etsek de “kalacak evimiz”, “yiyecek yemeğimiz,”, “içecek suyumuz” vardı. Hasta olduğumuzda gidecek hastanemiz, derdimize derman olacak ilacımız vardı. Deprem ve afetler, bütün bunların bir anda kaybedebileceğini gösterdi.

Ve bir şeyi daha öğretti; asıl olan mal değildi, mülk değildi, makam değildi, mevki değildi, bir birimize olan sevgiydi, saygıydı ve gelecek nesillere bırakacağımız hoş bir sadâydı…

2023! Seni hiç sevmedik, bunu bil ama ne olur sen de bizi sevme. Bırak 2024 ve sonrası köyümüze, ilçemize, ilimize, ülkemize ve dünyamıza hoşluklar getirsin. Barış olsun, kardeşlik olsun, huzur olsun, mutluluk olsun ve yarınlara dair içimizde güzel umutlar filizlensin…

Bütün okuyucularımızın yeni yılı kutlu olsun!