Sözün, kelimenin anlamını yitirdiği
ADIYAMAN'NIN ACIYAMAN 'A döndüğü yerdeyim. “
6 Şubat 04:17”
Haftalardır bir kelime yazamıyor, sadece yaşanılanları anlamaya, kabullenmeye çabalıyorum.
ADIYAMAN; nefesim, sevdam, hayat bulduğum, Çocukluğum, annemin toprağı, ailemin varlığı, akrabalarımın güzelliği, dostlarımın samimiyeti, komşularımın şen kahkahası... kısacası kendim olduğu yerdir..
Çocukluğumun sokağı, gençliğimin yolları, gittiğim okullar, yolda giderken gördüğüm ve muhabbet etmekten mutlu olduğum insanlar. Güven ve huzur duygusu.. Hepsi gitti..
Şimdi sol yanımda tarifsiz bir acı kanıyor, sızlıyor.. Ne yapsam geçmiyor.
ADIYAMAN, benim içim memleketten ziyade O bir candı. Yollarına döşenen her taş, caddelerin yapılan her güzel şey, yeni açılan bir yer , iyileştiren bulvarlar, parklar bahçeler...velhasıl, ondaki en küçük iyi olma hali bir çocuk gibi mutlu ederdi beni.
Memleketimin her şeyi çok güzeldir. Havası, suyu, toprağı ekmeği ve en önemlisi de insani!
6 Şubat
ADIYAMAN’IM in miladi oldu. Artık bir öncesi bir de sonrası var.
Ne insani, ne yolları, ne bulvarı, ne binaları, ne camileri, ne havası, ne suyu, ne ekmeği... hiç bir şeyi kalmadı.
Gidenler, bu dünyadaki ” Evcik” lerinden asıl evlerine göçtüler. Ya
Kalanlar, onların ne evi, ne sağlığı, ne yaşama hevesi, ne neşesi, ne de ağzının tadı kaldı.
Aslında hiçbir şeyin de sahibi değilmişim.(sağlık, çocuk, ev eşya, para, mevki).Hepsini saniyeler içinde asil sahibinin aldığına şahit olduğunu gördüm. Aslında hiçbir şeyi ben istediğim için yapmıyormuşum ( yatağından dahi kalkamayanları görünce anladım). Evladımı ben korumuyor ve doyurmuyormuşum( günler sonra bir çizik bile almadan enkaz altından çıkan çocukları görünce anladım). Ve geçici olan bu aleme çok da anlam yüklememeyi kendime öğütledim. Geldik ve gidiyoruz....
Elhamdülillah ki, rabbimin her daim yanımızda olduğu bilincindeyiz. “Kün fe yükün “ ol dedi ve oldu. Her zaman iman varsa imkan vardır. Asla ümitsiz değilim. Tekrar ayağı kalkacağız. Devletime, milletime ve Adıyaman insanına güveniyorum. Yaratan en iyisini bilendir. Ve daim bizimledir.
Yaşanılan her
an bir anlam yüklü. Ve hiç biride öyle kolay anlamlar değil. Başta da dediğim gibi artık hayatimizi öncesi ve sonrası diye ayırmak lazım. Bütün bu yaşanmışlıkların herkese göre bir mesajı var. İlk günden beri duam “ rabbim bu depremden nasibimize düşen, ile bizi rızıklandır.” Kim bilir hangimizin ne rızıga ihtiyacı var yaradan bilir.(teslimiyet, tevekkül, şükür, sabır...)
Rabbime kavuşanlara rahmet, geride kalanlara dayanma gücü, canı yananalar şifa, yüreği
Teslim olarak, tevekkül ile şikayet etmeden bu sabır imtihanını kazanabilme duasıyla..
RABBIM MEMLEKETIME YARDIM ET!