Murat Kavak


İran’ın Diplomatik Zaferi

İran’ın Diplomatik Zaferi


İran’ın Diplomatik Zaferi

  Yaklaşık on yıldır Ortadoğu'da üzerinde en çok konuşulan konuların başında İran'ın nükleer çalışmaları geliyor. İran'ın eski Cumhurbaşkanı Ahmedi Nejat zamanında hızlandırdığı, özellikle 'İsrail'i haritadan sileceğiz' açıklamasından sonra gündemin başına oturan ve o günden sonra da gündemden hiç düşmeyen çok önemli, bölge sınırları dışına taşmış bir konudan bahsediyorum .İsrail'in güvenliği konusunu İsrail devleti kurulduğundan beri bir numaralı öncelik meselesi yapan ABD'nin de devreye girmesi ile uluslararası boyuta taşınan konu ABD'nin Irak'tan çekilmesi ile birlikte ayrı bir nitelik kazandı. Önceleri Çin ve Rusya'yı yanına alan İran, bu iki ülkenin desteğinin azalması üzerine bölgedeki Şii nüfusunu kullanmayı bir politika aracı haline getirdi. İran'ın BM tarafından özellikle Devrim Muhafızlarına dönük iki ambargo kararına rağmen izlediği usta oyalama politikası bugünlerde İsrail ve ABD arasında gerginliğe yol açmış görünüyor. P5 ülkeleri ile İran arasında 31 Martta sona erecek görüşme sürecinde üzerinde anlaşılan taslak metin İsrail tarafından çok sert şekilde eleştiriliyor. Yaklaşık iki hafta sonra genel seçimlerin yapılacağı İsrail’de İran'ın nükleer çalışmaları konusu en çok tartışılan konuların başında geliyor. Bir yandan yaklaşan seçimler, diğer yandan son aşamasına gelen İran meselesi İsrail'i çıkmaza sokmuş görünüyor. Hafta başında ABD kongresindeki Cumhuriyetçi kanat tarafından Obama'nın onayı dışında ülkeye davet edilen Netenyahu Salı akşamı Kongrede ateşli ve ABD yönetimini sert bir dille eleştirdiği bir konuşma yaptı. Bu konuşmasında ABD'nin üzerinde anlaştığı taslak metnin İran'ın çalışmalarını durduracak yerde nükleer silah yapımı için kapı açtığını, böyle bir anlaşma yapmaktansa ambargonun artırılarak devam etmesi gerektiğini net ifadelerle dile getirdi. ABD Kongresinde ayakta alkışlanan bu konuşmanın İsrail seçime giderken Netanyahu'ya kazandıracağı artılar bir yana İsrail ile ABD arasındaki görüş ayrılıklarını ortaya koyması bakımından da önemi bulunuyor. Irak'ta geçen hafta İŞİD'e karşı başlatılan operasyonda ABD ile birlikte Irak ordusuna yardım eden ve Devrim Muhafızlarının ünlü komutanlarından General Kasım Süleyman'ı ve ekibini Irak'ta görevlendiren İran tam anlamıyla İsrail'i çileden çıkarmış görünüyor. Netanyahu'nun konuşmasında 'İran 'la Irakta yaptığınız operasyon sizi İran'a dost yapmaz. Düşman düşmandır' şeklinde konuşması bunun açık ifadesiydi. Obama ise ertesi gün Netanyahu ile görüşmeyeceğini, Netanyahu'nun sorunun çözülmesi için yeni hiçbir şey söylemediğini açıklayarak tavrını ortaya koydu. Dünyanın en yetenekli dipomatlarına sahip olan ve çok köklü bir devlet geleneğine sahip İran'ın diplomatik olarak bu süreçten çok başarılı şekilde çıktığını söyleyebiliriz. Bölgede Suriye'de, Lübnan'da, Yemen'de Irak'ta Şii nüfusu kullanarak Şii hilalini gerçekleştirmeye çalışan kapalı kapılar ardında siber savaştan tutunda gizli servislere kadar her yerde faaliyette bulunan İran en sonunda ikiz kardeşler gibi birbirine bağlı İsrail ve ABD yi görüş anlaşmazlığına düşürdü. Bölgemizdeki hemen hemen tüm önemli sorunların temelinde yer alan bu konu şu anda dünyanın bir numaralı gündem maddesidir. Gelişmelerin ekonomiden siyasete kadar Türkiye dahil olmak üzere kaçınılmaz sonuçları olacaktır.