Murat Kavak


Derin Korku

Derin Korku


 

Derin Korku

  Avrupa Birliği'nin Başkenti sayılan Bürüksel'de ordu şehire inmiş durumda.Ana caddelerinde her yüz metrede bir askeri araçlar, sokaklarda devriye gezen polisler var.Ülke tam anlamıyla korkunun pençesine düşmüş görünüyor. Sokaklar akşamları boş,alış veriş merkezleri kapalı,eğlence merkezlerinin kapılarına kilit vurulmuş.Toplu taşıma araçlarında bir çıtırtı veya eli çantalı bir insan bile insanların ödlerini kopartmaya yetiyor.Bunlar abartı değil,şu anda Bürüksel'de dolaşan korkunun şehir halkının kılcal damarlarına kadar indiğinin göstergeleri bunlar. Paris saldırısını gerçekleşitiren teröristlerin Bürüksel'de yuvalandıklarının ortaya çıkması ardından Belçika Başbakanı Charles Michel'in hafta içi yaptığı 'sağlam bir istihbarata dayanan bilgilere göre eli silahlı patlayıcılara sahip teröristlerin şehirde olduğu' açıklaması, ardından kırmızı alarma geçirilen güvenlik güçleri tam anlamıyla Avrupa'nın kalbinde bir krize yol açtı. Belçika'nın 450 vatandaşı resmi rakamlara göre  IŞID'e katılmış durumda.Bu sayı Avrupa ölçeğinde en yüksek rakamlardan birini oluşturuyor.Bu rakam İsveş için 300,Fransa için ise 1,100 civarında.Paris saldırılarını gerçekleştiren ve Shariah4Belgium grubuna ait oldukları belirlenen saldırganların,saldırıyı Belçika'da planladıkları söyleniyor.Bu grubun daha önce C.Hebdo saldırısını düzenleyen örgütten farklı bir yapılanma olduğu belirlendi.Bu demektir ki Belçika içinde saldırıya hazır uyuyan hücrelerin varlığı neredeyse kesin gibi görünüyor. Terör hedef değiştirmiş,eskiden karakollara,kamu tesislerine,bankalara saldıran teröristler şimdi insanların yoğun yaşadığı sosyal tesislere,lokantalara,stadyumlara saldırmaya başlayarak hedeflerini sivil halka yöneltmiş görünüyorlar.Spor müsabakaları ,konserler iptal ediliyor.İnsanlar eve kapanıyor. Geçen cumartesi Bürüksel sokakları bomboştu.Kentte sokaklarda insan çok polisin ve askerlerin gezdiği ülke çapında yoğun operasyonlar yapıldığını okuyoruz.Korku Belçika'da en egemen güç durumuna gelirken zenginlik ve yüksek sosyal güvencenin verdiği rahatlıla yaşamaya alışmış toplum ölüm tehlikesi ile yüz yüze gelmiş görünüyor.Rahatlık ve lüks içinde yaşayanlar için korkunun anlamı farklıdır. Korkuyu kaybedecek çok şeyi olanlar daha derinden hisseder.