Editör


Deprem Bölgesine Pozitif Adalet!

İtiraz davaları, ekonomik canlanmayı geciktiriyor. Şehir enkaz görüntüsünden kurtulamıyor. Vatandaşın konteynerde kalma süresi uzuyor. Hayatın normale dönmesi gecikiyor.


Pozitif ayrım, torpil, adam kayırma istenmeyeceklerin başında yargı yer alıyor olsa gerek. Hukukun torpili olmaz; adalet herkese eşit işler. Hukuk, zamanında ve doğru uygulandığında bir anlam ifade eder.

6 Şubat’ta meydana gelen depremden en çok etkilenen illerin başında gelen Adıyaman’ın enkaz görüntüsünden kurtulmamasının çok sebebi var. Bunlardan en önemlisi de devam eden itiraz davaları olsa gerek.

Yapılan düzenlemeyle deprem bölgesinde yargının daha hızlı işlemesi, istinafa giden davaların daha hızlı çözülmesi için hem personel hem de hâkim-savcı takviyesi yapıldığı, itirazların daha hızlı karara bağlanması için –deyim yerindeyse- bürokrasinin azaltılması yönünde ciddi adım atıldığı da belirtildi.

Ancak uygulama bunun tam da rayına oturmadığını gösteriyor.

Adıyaman’da binaların dışında işletmeler de az hasarlı-orta hasarlı ve ağır hasarlı arasında gidip gelen bir itiraz, inceleme, karar ve verilen karara itirazlar var.

Mahkeme süreci uzadıkça, vatandaş evini yıktıramıyor, onaramıyor ve yaptıramıyor. İşletmeler de aynısı.

Özellikle yerli ve yabancı turiste hizmet eden işletmeler, aynı zamanda istihdamıyla da ekonomiye canlılık katabilecek yerler.

Ama itiraz davaları, bütün bu ekonomik canlanmayı geciktiriyor. Şehir enkaz görüntüsünden kurtulamıyor. Vatandaşın konteynerde kalma süresi uzuyor. Hayatın normale dönmesi gecikiyor.

Belki de yargıda pozitif ayrım, tam da şimdi gerekli…