Şükür Kavuşturana.
Bir bayramı dolu dolu geçirmenin hazzını yaşadık. Adı Ramazan Bayramı olunca bir de Ramazan ertesine gelince manevi hazla, hayra vesile olduğu kanaatindeyim.
Bizim için bayramlar geleneğin yarına taşınması vesilesi. Bir kültürel yaşam tarzı. Hala nerede o eski bayramlar dedirtmeyecek türden geçen bir süreç.
Bayram hazırlığı telaşı bir yük değil sanki bayrama varma köprüsü. Bayram Namazı, ailece arşa münacatın bir vesilesi. Hayatında ilk defa bayram namazı kılmaya giden çocuklar için oldukça heyecan veren bir durum.
Camide bayram namazı sonrası tanıdık tanımadık cemaatle tokalaşıp bayramlaşmak ise ayrı bir mutluluk vesilesi.
Çoğu ailede bir gelenektir. Bayram sabah kahvaltısı/yemeğini ailenin büyüğünün evine misafir olup yemek ayrı bir huzur tablosu.
Bayramı birde kaybettiklerimizle buluşma, onları unutmama adına Kabir ziyareti ile taçlandırmak ise bayramın insanı kıymetlendirme ve kendine getirme vesilesi olarak duruyor.
Bu bayram deprem bölgesi ve Adıyaman’da yaşayanlar için ayrı bir psikolojik etkiye sahipti.
Kabir ziyaretinde bir kez daha şahit olduk ki acılar çok taze, gidenler sanki yeni vefat etmiş. Ağıtlara ve gözyaşlarına katılan dualar oradakileri oldukça etkiledi ve çok sarstı.
Gözyaşları gidenleri getirmedi ancak, her bir gidenimizin ne kadar değerli birer kıymet hazinesi olduğunu gösterdi. Rabbim Rahmet eylesin. Acılar yaşandı, tesiri büyük oldu. Geride kalanlar çok daha acılar yaşamaya devam ediyor.
Bayramın önemli adımlarından biri de akraba, dost ve komşu ziyaretleri. İçten ve samimi bir eylem. Nereden bakılırsa bakılsın bu çabalar sürmeli ve kapılar çalınmaya devam etmeli.
Ziyaretler hatır bilmenin başka bir halidir. Değer verdiğinin göstergesidir. Değer verdiğin kadar değer bulursun.
Çocukların ilk defa karşılaştığı bu yoğun ziyaretleşmeler ve ziyaretleşmelerdeki samimi tablolar onlar için de bir değer yüklenme vesilesi oluyor.
Burukluk yaşadığımız durumlarda olmadı değil.
Gazze’yi Filistin’i ve orada yaşanan zulümlerin devamı ise yüreğimizde ayrı bir zorluklar yaşattı. Duamız, İnsanlık ve dünya 21.yüzyılın bu hitlervari, moğolvari İsrail zulmüne karşı bir an önce dur der ve Bağımsız ve Özgür Filistin’in kuruluşuna vesile olur.
Kısaca bayram tadında bir bayram yaşandı.
Bayramda elde ettiğimiz insani ve psikolojik mutluluğu korumayı bilmek gerekir.
Bayramda oluşan enerjiyi yaşadığımız insanımıza, şehrimize ve dünyaya karşı değerlendirmek gerekir.
Bayramda perçinlenen dostluk ve samimiyeti aile ve dostlarla sürdürmek gerekir.
Bayramla sürdürülen gelenekleri yaşatmaya çalışmak gerekir.
Bayramdan arta kalanları unutmamak dileğiyle hoşça kalın vesselam…
