Sezai Yılmaz


Babalar ve Evlatlar

Mesele hayata tutunmak ise, yaslanacak bir yer aramak ise uzağa değil önce eve bakmak gerekir. Aile olmak, hayatı bilmenin ve hayaller sahibi olmanın ve umudu yeşertmenin merkezi olmaktır.


Mesele hayata tutunmak ise, yaslanacak bir yer aramak ise uzağa değil önce eve bakmak gerekir.

Aile olmak, hayatı bilmenin ve hayaller sahibi olmanın ve umudu yeşertmenin merkezi olmaktır.

Aile, her birimiz için can bulan fidan misali verimli tarla olmak demektir.

Aile, hayatı tanımanın aracı yani öğretmeni olmak demektir.

Aile, hayat serüveninin başlangıç noktası ve insanı yarına taşıyacak lokomotif demektir.

Aile, sarılana sıcaklığını hissettiren ana kucağı gibi samimiyet demektir.

Günümüzde kim bir aileye sahipse bilmeli ki derya kadar değere sahiptir.

Bugün hayat tasavvuru o kadar farklılaşmaya başladı ki aile önemini yitirmeye başlayınca içindeki her bir ferdi de anlam kaybına yol açıyor.

Ailedeki anlam kaybı sadece aileyi değil, toplumu da sıkıntıya sokuyor. Aile ne olursa olsun önemsenmeli ve aile kurumu yaşatılmalıdır.

Ailenin öğretmenlik rolü çok kıymetlidir. Ebeveynler, çocuklarının ilk öğretmeni ve ilk rehberidir. Çocuklarımız kendini, dünyayı ve değerlerini ilk mektep olan ailede almaya başlıyor. 

Hayata dair rollerinin sınırlarını ilk defa ailede tanımaya başlıyor ve o rollerin laboratuvarı olarak evi buluyor.

Çocukların ilk rol modelleri olarak ise karşısına baba ve anneleri çıkıyor.

Ailede annenin rolünü bir başka yazıya bırakarak, şimdilik ailede babanın rolüne değinmeye başlayalım. 

Babanın rolü burada devreye giriyor. 

Babalar otoritenin, davranış kalıpları sınırlarının, örnek alınması gereken tutumların modeli olarak çocukların gözünde ilk karşılaştığı birer öğretmen olarak duruyor.

Babalar ev ahalisi, özellikle çocuklar için sevgi, şefkat, özveri, samimiyet, sabır, metanet, sorumluluk ve sıcak bir yuva misalidir.

Babalar çocuklar için onları yalnız bırakmayacak bir dağ misalidir. Babalar çocukları için zorluğu aşmanın vesilesi olarak kabul edilir.

Babaların olduğu yerde özgüven o kadar yüksektir ki, modern zamanların kaygı, stres ve bunalımları yer bulamaz.

Babaların varlığı o kadar etkilidir ki çocuklar başka model arayışına girmezler.

Babalar çocukları o kadar önemser ki çocuklar sıcak bir dost ve samimi bir sırdaş bulma ihtiyacı hissetmezler.

Babaların varlığı çocukları için diye daha nice cümleler kurulabilir. Şimdilik bir nokta koyalım.

Babaların kıymeti ise onları kaybedince, evlat danışacak birisini bulamayınca daha bir anlaşılır oluyor.

Kaybedilen babaların yokluğu karşısında artık sorumluluk alma devri başlamış demektir. Çünkü baba evlatlarını öyle yetiştirmiştir ki kendisi olmadığında onun mirasının çocuklarının omuzunda olduğu bilinci çocuklara yaşarken verilmiştir.

Onlar/ babalar gitti ama onların izi hala aramızda. Onların duruşu ve örnekliği hala aramızda.

Babandan ne kaldı diye soranlar bilsinler ki; evlatlarına, ailesine, milletine, ülkesine ve insanlığa sahip çıkma bilincinde olan evlatlar bıraktı.

Babalarının mirasını sürdürenlere ne mutlu vesselam…