Murat Kavak


3 Mart 1893 Çelikhan Saat :00,59

3 Mart 1893 Çelikhan Saat :00,59


93 harbinin memleket üzerindeki korkunç etkisi sürerken Anadolu'nun Güneydoğusu yaklaşmakta olan felaketten habersizdi.O yıl Çelikhan'da sert bir kış yaşanmaktaydı.Son dört yıl Malatya,Çelikhan ve Malatya'ya bağlı olan Hısnımansur kazasında felaket üstüne felaket yaşanmıştı.1889 yılı sonbaharında çekirgelerin istilasına uğrayan kenti aynı yıl büyük bir yangın vurmuştu.Bu yangında Malatya merkezde binden fazla dükkan yanmış ticari hayat bitme noktasına gelmişti.Daha birinci yangının külleri yerdeyken ikinci bir yangın şehir merkezini cehenemme çevirmiş bu kez 1200 dükkan ve konut kül olmuştu.Ekonomi felç olurken, halk tüm bu felaketler karşısında çaresiz duruma düşmüştü.Ancak tüm bu olan bitenler gelen büyük felaketle karşılaştırıldığında bir hiçti.

19 yüzyılın ikinci yarısında Doğu Anadolu Fay hattının bu bölgesinde alışılmadık bir hareketlilik gözlenmekteydi.1866'da Bingöl Karlıova'da 7.2 büyüklüğünde bir deprem yaşanmış 1872 de bu depremi Türkoğlu Antakya arasında 7,2 şiddetinde bir deprem izlemişti.Sakinleşme beklenirken 1874 de Palu'da 7,1 1875 de Sincikte 6,7 şiddetinde depremler olmuştu.

2 Mart 1893  Cumartesi günü felaket heberini orta şiddetli öncü bir depremle verdi.bazı binaların sıvalarının dökülmesine küçük çatlaklar oluşmasına sebep olan bu haberci deprem korku yaratmıştı.3 mart 1893 Pazar günü ise Çelikhan'da kar vardı.Hava buz gibydi.O günlerde evlerde ne elektrik ne de su vardı,evler sobalar mangallar ile ısıtılıyordu.O gece insanlar yatsı namazı ardından sıcak yataklarına gömülmüşlerdi,kar taneleri rüzgarla beraber camlara vuruyor soğuğun uğultusu duyuluyordu.

O gece yataklarına girenlerden  885 kişiden hiç biri 4 Mart Pazartesi  sabahını göremeyecekti.

Osmanlı padişah makamında Abdulhamit oturuyordu.Ülke bir yandan dış bir yandan iç tehditlerin tehlikesi altındaydı.Rus tehlikesi,balkan ülkelerinde çıkan ayaklanmalar,geniş toprak kayıplarının yanında ülkenin ilk parlamenter sistem denemesinin ardından kapatılan meclis sonrası yaşanan siyasi gerilim hat safhadaydı.

İşte felaket  böyle günlerin ortasında Hısnımansur'a gece büyük bir uğultu ve şiddetli bir sarsıntıyla gece yarısı karlı bir havada geldi.Malatya'ya bağlı kaza olan Hısnımansur'da dayanıksız yapılar sarsıntının ilk saniyelerde hemen çöktüler.7,1 şiddetindeki felaket zemin sertliği deprem dalgalarını artırmaya müsait olan topprakları uzun saniyeler boyunca sarstı.O zamanki bilgilerden depremin oldukça uzun sürdüğü yer alıyor.Malatya Mutasarrıfı Mehmet Emin Bey'de korku ile uyanlarlar arasındaydı.Deprem Antakyadan hissedilmiş o zamanların  zayıf teknolojisine rağmen Avrupa'nın deprem rasataneleri tarafından bile tespit edilmişti.

Ertesi gün karın ortasında evsiz barksız kalmış insanlar sığınacak bir yerler ararken,köylere kar yüzünden ulaşılamadığı için felaketin boyutları tespit edilememişti.Felaketi haber alan Padişah'a sağlıklı bilgi verilemiyordu.Bu koşullar iki yıl içerinde bir kolara salgınanına sebep olacak Hısnımansur çevresinde kolera deprem kadar can alacaktı.

Malatya ve çevresinde 26 cami 6 kilise yıkılan yapılar arasındaydı.Kahta'da enkaz altında vefat edenlerin sayısı,135 Besni de ise 43'ü bulmuştu.Ancak depremi haberleştiren bir ingiliz gazetesi toplam ölü sayısını binin üzerinde göstermiştir.Yine Osmanlı kaynakları Hısnımansur bölgesinde dörtbine yakın hayvanın telef olduğunu yazmaktadır.

Yüz yirmi altı yıl önce yaşanan bu felaketin artık hiç bir tanığı kalmadı.Ancak depreme neden olan fayın hala aktif olduğu biliniyor.Adıyamanı deprem açısından en fazla tehtit eden fay Çelikhan- Gölbaşı üzerinde 1893 yılındaki depremde 54 km kırık üreten faydır.Bu hat 126 yıldır büyük deprem üretmedi.

Geçmiş bize bir şeyler söyler her zaman,bu konuda da bize verdiği mesaj depreme dayanıklı yapılar yapılması,fayın ne zaman vuracağının belli olmadığı,olası bir depreme yeterli hazırlığın yapılması gerektiğidir.

Umarım kulak veren vardır...